Yemek tarifleri,tatlı tarifleri,pasta ve kek tarifleri,pratik bilgiler,el işleri,örgü oyuncaklar,gezi fotoğrafları
20 Ekim 2010 Çarşamba
>MERCİMEK KÖFTESİ
1 kase mercimek
1 kase ince bulgur
1 yemek kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı margarin
1 adet kuru soğan
5-6 sap yeşil taze soğan
yarım demet maydanoz
pulbiber,tuz
1 çay bardağı sıvıyağ
HAZIRLANIŞI:
Kırmızı mercimek tencereye konarak üzerini geçecek kadar su ilavesi yapılarak mercimekler yumuşayıncaya kadar pişirilir.Daha sonra pulbiber,bulgur ve tuz katıldıktan sonra hem tadını vermesi için hemde bulgur şişinceye kadar bekletilir.Bu arada yeşilliklerde doğranarak hazır bekletilir.
Ayrı bir tavada sıvı ve katı yağı koyarak kızdıralım.İçerisine ince kıyılmış kuru soğanla birlikte hafif pembeleştirelim ardından salçaları ilave edelim.Biraz karıştırdıktan sonra şişmiş olan bulgur ve mercimeğin içine katalım.Ilındıktan sonra iyice yoğuralım ve yeşillikleri katarak elimizle sıkım yaparak servis edelim.
AFİYET OLSUN.
19 Ekim 2010 Salı
>İÇLİ KÖFTE (HAŞLAMA USULÜ İLE)
>ANNEMİN DÜĞÜN ÇORBASI(KÖY USULÜ)
MALZEMELER:
HAMURU İÇİN:
2 su bardağı un
1 avuç ekşimik veya lor peyniri
1 çay kaşığı soda yada kabartma tozu
tuz,gerektiği kadar su
ÇORBA İÇİN:
1 adet tavuk göğüs eti veya 1 adet tavuk but
yeteri kadar sarımsak (Dövülerek çorbaya katılacak.)
TERBİYESİ İÇİN:
1 adet yumurta
1 adet limon suyu
1 çorba kaşığı un
ÜZERİ İÇİN:
1,5 çorba kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı salça
nane
HAZIRLANIŞI:
Önce etleri tencereye alarak sarımsakları ve tuzu ilave ederek haşlayalım.Etlerimiz haşlanırken
bir yandan da hamuru hazırlayalım.Hamur kabında 1 avuç ekşimiği biraz su ile ezerek yumuşatalım.Unu diğer malzemeleride katarak kulak memesi yumuşaklığında hamur hazırlayalım.10 dakika kadar dinlendirdikten sonra tezgah üzerinde elimizle yuvarlayarak bıçakla ince ince dilimler şeklinde keselim yada misket köfte biçiminde yuvarlaklarda yapabiliriz.Hamurumuz hazır olduktan sonra çorbaya devam edebiliriz.Haşlanan etleri içinden çıkartarak soğuduktan sonra küçük küçük parçalara ayıralım.Sonra bir kaseye terbiye malzemelerini ilave ederek etin suyundandan da azar azar alarak karıştıralım ki kesilme olmasın.Hazırladıktan sonra çorbaya dökelim. Çorbamız kısık ateşte kaynarken hamurlarımızı kızartarak ve etlerimizi alarak çorbaya katalım.Üzeri içinde tavaya yağı aldıktan sonra salçamızı ve naneyi koyup kızdırdıktan sonra son olarak çorbaya ilave edelim. Servise hazırdır.
AFİYET OLSUN.
13 Ekim 2010 Çarşamba
>MAVİ MAVİ MASMAVİ GÖZLERİ BONCUK MAVİ
Mavi mavi masmavi gözleri boncuk mavi kardeşimin güzel gözlü VİSKİSİ.Burada daha küçük.2 ay önceki fotoğrafı.Şimdi büyüdüğünü söylüyorlar.O kadar tatlıydı ki anlatamam.Tıpkı bebek gibi bakılıyor.İşte dalin şampuanla yıkanıyor.Dok tor ne verirse o şekilde besleniyor.Aylık aşılarıda var tabiiki.Bunlar sadece fiziksel bakım.Asıl önemli olan SEVGİ.Ne verirsen onu alırsın.O verilen sevgiyi öyle güzel alıyorsunki şaşırmamak mümkün değil.Her şeyde öyle değilmidir.Saksıdaki bir bitkiye bile şefkatle yaklaşıp konuşup sevgini verdiğin takdirde alıp başını gidiyor.Viskide öyle.Dili yok konuşamıyor belki ama davranışlarıyla çok güzel anlatıyor.O BİZİM MAVİ BONCUĞUMUZ.
>FIRINDA PATATES PÜRELİ,KIYMALI KREP
11 Ekim 2010 Pazartesi
>TEKİRDAĞ VE İĞNEADA SAHİLİNDEN FOTOĞRAFLAR
9 Ekim 2010 Cumartesi
>GÖK GÜRÜLTÜSÜ
_BU GÖK GÜRÜLTÜSÜNDEN SONRA YAĞMUR KAÇINILMAZDI.
7 Ekim 2010 Perşembe
>KIYMALI VE PEYNİRLİ PİDE
6 Ekim 2010 Çarşamba
>ATEŞ VE SU
ATEŞ VE SU
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına.Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,yüreğindeki duruluğa.
Demiş ki suya:
-Gel sevdalım ol.Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş;Yüreğim sana armağan...Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca,kopmamacasına...Zamanla su,buhar olmaya,ateş,kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış,ya aşkı...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış,ateş yakmış ormanları...Aramış suyu diyarlar boyu,günler boyu,geceler boyu.Bir gün gelmiş,suya varmış yolu.Bakmış o duru gözlerine suyun,biraz kırgın,biraz hırçın.Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu.Ama gitmenin yitirmek olmadığını...Ateş durmuş, susmuş,sönmüş aşkıyla.
İŞTE O ZAMANDAN BERİDİR Kİ,ATEŞ SUDAN,SU ATEŞTEN KAÇAR OLMUŞ.ATEŞİN YÜREĞİNİ SADECE SU,SUYUN YÜREĞİNİ SADECE ATEŞ ALIR OLMUŞ.
ÜÇ İNSAN
Bir fıçının içine bir karınca düşmüş.
Bir insan gelmiş fıçının başına...Karıncayı görmüş.
-Ne işin var senin burada demiş,karıncayı ezmiş yok etmiş.
Bir insan gelmiş fıçını başına.Karıncayı görmüş.Kimseye zararın yok sevimli hayvan hadi fıçıda yaşa demiş.
Bir insan gelmiş fıçının başına.Karıncayı görmüş.Bir kaşık şeker serpmiş fıçının içine,yesin diye...
BU ÜÇ İNSAN KİM Mİ?
Birincinin adı: BENCİL
ikinciyi:HOŞGÖRÜ DİYE ÇAĞIRIYORLAR.
üçüncü müİ? O SEVGİ İŞTE !
5 Ekim 2010 Salı
>HOŞMERİM
Önce HOŞMERİMİN HİKAYESİNDEN bahsetmek istiyorum.
Uzun yıllar önce Balıkkesirde yaşayan bir karı koca varmış.Kadın birgün kocasına değişik bir tatlı yapmak istemiş.Peynir,şeker,irmik ve yağı karıştırmış.O tarihlerde kadınlar eşlerine ERİM diye hitab edermiş.Kadında kocasına tatlıyı ikram ederken HOŞ MU ERİM? diye sormuş.Kocasının beğendiği bu tatlıyı daha sonra kadın herkese ikram etmeye başlamış.Bende bu gün Hoş mu erim diyeceğim bakalım beğenecek miİ? Gelelim tarifine:
MALZEMELER:
1 su bardağı irmik
3 çorba kaşığı margarin veya tereyağı
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı su
yarım su bardağı rendelenmiş dil peyniri veya tuzsuz peynir
süslemek için: badem,hindistan cevizi
HAZIRLANIŞI:
Tencereye margarini koyarak erittikten sonra irmiği ilave ederek rengi değişene kadar sürekli karıştırarak kavuralım.Ayrı bir tencerede şeker,süt ve suyu kaynatalım.Daha sonra rengi değişen irmiklerin üzerine dökelim.Dil peyniri yada tuzsuz peyniri ilave ederek peynirler eriyene dek pişirelim.Servis tabağına aldıktan sonra isteğe göre süsleyelim.
AFİYET OLSUN.
3 Ekim 2010 Pazar
>HAMSİLİ PİLAV
2 Ekim 2010 Cumartesi
>KEK KALIBINDA PERDE PİLAVI
MALZEMELER:
1,5 su bardağı pirinç
2 adet tavuk göğüs eti
1 çorba kaşığı sıvıyağ,2 çorba kaşığı margarin
2,5 su bardağı etin suyu
1 adet kuru soğan
2 çorba kaşığı fıstık
2 çorba kaşığı kuş üzümü
2 çorba kaşığı badem
1 adet hazır yufka
yeterince tuz, karabiber
yarım limonun suyu pilav ve et için
HAZIRLANIŞI:
Tencereye küçük küçük doğradığımız tavuk göğüs etlerini tuz ve limon suyu ekleyerek haşlayalım.Bademleri sıcak suda biraz bekletip kabuklarını soyalım.Pirinçleri nişastası gidene dek yıkayıp iyice süzelim.Tencereye sıvı yağı ve margarini koyarak soğanları ve fıstıkları pembeleşene dek kavuralım.Pirinçleri ekleyerek hepsi birlikte çevirelim.Kuş üzümlerini,etleri ,baharatları ve sıcak et suyunu ekleyerek pilavımızı suyunu çekene dek pişirelim.Pilav demlenirken kek kalıbını alalım.Kek kalıbını margarinle yağlayalım.Bademleri istediğimiz şekilde kalıbın dibine kenarlarına yapıştıralım.Daha sonra yufkanın ortasını delip kalıbın içine sererek kenarlarını dışarıda bırakalım.Yufkanın üzerine ılıyan pilavı boşaltalım.Dışarıda bıraktığımız kenarlarıyla pilavımızı kapatalım.Üzerini 1 çorba kaşığı sıvı yağ ile yağlayarak önceden ısıtılmış fırında yufkanın üzeri pembeleşene dek pişirelim.Kalıbı ters çevirerek pilavı servis tabağına alarak dilimleyerek servis yapalım.
AFİYET OLSUN.