28 Kasım 2010 Pazar

>PRATİK ÖNERİLER

>-pişirdiğim keklerin kalıptan kolay çıkması için keki fırından aldıktan sonra üzerine tepsi koyup biraz bekletiyorum yada kabın altına ıslak bez koyup bekletiyorum.Kek kaptan kolayca çıkıyor.


-patlıcanların acısını çıkarmak için patlıcanları tuzlu su dolu bir kapta biraz bekletiyorum.


-Mantarların renginin beyaz olması ve kolay temizlemek için limonlu su içinde bekletiyorum.

-Çaydanlıkların içerisindeki kireci kaynar su içerisine 1 paket limon tuzunu atıp kaynatarak temizliyorum.Su ısıtıcısının içerisini de sirkeli su içerisinde beklettikten sonra yıkayarak temizliyorum.

-Günlük kullandığım çatal,kaşık bıçakların parlaması için arada bir kaynak suyun içerisine 1 çorba kaşığı çamaşır deterjanı ve biraz da çamaşır suyu katarak kaynatıyorum.Duruladıktan sonra pırıl pırıl oluyorlar.

-Ekmek kutusuna 2-3 adet kesme şeker koyarak bayatlamayı geciktiriyorum.

-Eğer bayatlamış ekmeklerim varsa
fırında küçük küpler halinde kızartarak daha sonrasında kavanoza doldurarak köfte yapımında çorbalarda kullanıyorum.

-Patatesleri haşlarken de bıçakla bir iki yerinden delerek her tarafının eşit pişmesini sağlıyorum.

25 Kasım 2010 Perşembe

>KREMALI HAVUÇLU KEK

>

MALZEMELER:
3 adet yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı un
1 su bardağı ceviz
1 su bardağı havuç
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
isteğe göre 1 çay kaşığı zencefil de katılabilir.
KREMA İÇİN:
2 su bardağı süt
1 çorba kaşığı nişasta
1 su bardağı toz şeker
1 çorba kaşığı margarin
1 paket vanilya
1 adet portakal kabuğu rendesi
ÜZERİ İÇİN:
1 paket bitter çikolata
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı su
1 çorba kaşığı margarin
HAZIRLANIŞI.
Önce yumurta ve şeker iyice çırpılır.Sırayla rendelenen havuç,ceviz, tarçın sıvıyağ un ve kabartma tozu katılarak karıştırılır ve yağlanan kek kalıbına dökülür.Yaklaşık olarak orta dereceli fırında 45 dakika pişirilir.Daha sonra krema malzemeleri tencereye konularak sürekli karıştırılarak pişirilir.Soğuduktan sonra blendırda 10 dakika kadar çırpılır.Kekin üzerine hazırladığımız kremayı döktükten sonra üzeri için çikolatalı sos hazırlanır.Bunun için önce tencerede şeker ve suyu kaynatalım. Ufaladığımız çikolatayı ilave ederek eritelim..Margarini de kattıktan sonra biraz daha pişirerek ocağı kapatalım ve ılımaya bırakalım.Ilındıktan sonra istediğimiz şekilde kekimizin üzerine dökerek süsleyelim.Servise hazırdır.
AFİYET OLSUN.

23 Kasım 2010 Salı

>ATATÜRK VE ÇOCUK SEVGİSİ ANILARINDAN

>Atatürk bir okula gitmişti.Her zaman olduğu gibi bütün çocuklar etrafını sardı. Hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu. Yalnız küçük bir çocuk;bir kenara çekilmiş,ilgisiz gibi duruyordu bu durum Atatürk’ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:
-”Çocuğum,neden durgunsun? Bir derdin mi var? Hasta mısın?” dedi.Çocuk:
- ”Bir şeyim yok efendim” dedi.Arkasını döndü, gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.Atatürk:
- ”Niçin ağlıyorsun yavrum? Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum” dedi.Küçük çocuk,o vakit yaşlı gözlerini Atatürk’e çevirdi:
- ”Atam,seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin,gördük,sevindik. Ama artık sıramızı savdık.Bir daha seni ne zaman göreceğiz? Ona ağlıyorum.”Atatürk oradaki çocuklara baktı:
- ”Beni ne zaman görmek isterseniz,aynaya bakın.Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız.Bende sizin” dedi.

Bugünden

TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN.

>PATATES KROKET

>



MALZEMELER:


2 adet patates


2 adet yumurta(biri içine diğeri kızartmak için)


1 çorba kaşığı nişasta


2 çorba kaşığı ezilmiş peynir


1 paket kabartma tozu


aldığı kadar un


tuz,karabiber


1 kase galeta unu


kızartmak için sıvıyağ


HAZIRLANIŞI:


Patatesleri haşlayalım.Kabuklarını soyarak derin bir kase içine alalım.Üzerine 1 yumurtayı,ezilmiş beyaz peyniri,karabiberi,tuzu, nişastayı unu ve kabartma tozunu katarak iyice yoğuralım.Yoğurduktan sonra elimizle yuvarlaklar yapalım. Eğer elimize yapışırsa elimizi az az yağlayarak yuvarlayalım.Yuvarladıktan sonra patates toplarını önce una,sonra çırpılmış yumurta sarısına en son olarak da galeta ununa bulayarak yağda kızartalım.Servise hazırdır.


AFİYET OLSUN.

22 Kasım 2010 Pazartesi

>FIRINDA TERBİYELİ KUZU ETİ

> MALZEMELER:

4 adet kuzu boyun eti

4 çorba kaşığı yoğurt

1 adet yumurta

2-3 adet taze soğan

3-4 yaprak taze nane

karabiber,pulbiber,tuz

2 su bardağı et suyu

2-3 çorba kaşığı sıvı yağ



HAZIRLANIŞI:

Etleri güzelce yıkadıktan sonra tencerede tuz ilave ederek etler yumuşayana dek haşlayalım.2 su bardağı et suyunu ayıralım.Bir kase içerisine 1 yumurta,yoğurt ve baharatları ilave ederek iyice çırpalım.Daha sonra taze soğan ve naneyi ince ince doğrayarak ekleyelim. En son et suyunu katıp iyice karıştırdıktan sonra sosu tepsiye dizdiğimiz etlerin üzerine dökerek fırına sürelim.Etlerin üzeri kızarıncaya kadar fırında pişirelim.Pilav ile servis yapılabilir.

AFİYET OLSUN.

20 Kasım 2010 Cumartesi

>BİR BAYRAM HİKAYESİ( KISSADAN HİSSE)

>BİR BAYRAM HİKAYESİ (KISSADAN HİSSE)


Kocadere köyünde büyük bi sargı yeri kurulur. Kimi Urfalı, kimi Bosnalı, Kimi Adıyamanlı, Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda yaralı getiriliyor...

Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.

"Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma ulaştırın..."

Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:

"Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç aldıydım...Kendisini göremedim. Belki ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin"

"Sen merak etme evladım"

der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar. Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde

"söyleyin hakkını helal etsin" olur...

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor. Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz :

"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."

Bayramlaşalım, helalleşelim.

Bayramınız kutlu olsun...

11 Kasım 2010 Perşembe

>VİTAMİN DEPOSU KISIR

>
MALZEMELER:
KISIR MALZEMELERİ:
2 su bardağı ince bulgur
1 adet kuru soğan
1 çorba kaşığı biber salçası
1 çorba kaşığı domates salçası
Kabardıktan sonra yeteri kadar zeytinyağı
SALATA MALZEMELERİ:
Bir kaç yaprak marul
1 adet domates
1 adet salatalık
2-3 adet taze soğan
Bir kaç sap maydanoz,nane
1 adet havuç
1,5 çorba kaşığı nar ekşisi
1 adet limon
BAHARATLAR:
Pulbiber,karabiber ,tuz
HAZIRLANIŞI:
Kısır malzemelerini yağı hariç tencereye alarak 2 su bardağından biraz fazlaca kaynar suyu üzerine dökerek kabarıncaya kadar bekletelim.Kısırımız kabarırken bir yandan salatalık malzemelerini doğrayalım.Havuç isteğe göre katılıyor.Ben küçük pıtırcığıma vitamin olsun diye kattım.Öylede çok güzel oluyor. Kısırımız kabardıktan sonra iyice ovalım.Zeytinyağını,baharatları,nar ekşisini ve limonuda kattıktan sonra bir kez daha karıştıralım.Tuzunu ve tadını ayarlayarak salatalık malzemelerini ilave edelim.Turşuyla servis edilir.
AFİYET OLSUN.

9 Kasım 2010 Salı

>ŞAKŞUKA

>

MALZEMELER:

2 adet patlıcan

2 adet kabak

3 adet biber

2 adet patates

isteğe göre havuç

3 adet domates

1 çorba kaşığı domates salçası

1 çay kaşığı sirke

1 çay kaşığı şeker

tuz,karabiber

Bir kaç sap doğranmış maydanoz

2-3 adet sarımsak

kızartmak için ve sos için zeytinyağ

HAZIRLANIŞI:

Bütün malzemeler küp küp doğranarak sıra ile kızartılır.Patlıcanlar kızartmadan evvel tuzlu su içerisinde bekletelir.Malzemeler kızarırken bir yandan kenerdada diğer tavada sos hazırlanır. Sos için zeytinyağını tavaya aldıktan sonra domatesleri rendeleyelim.İçine salçasını,kıyılmış sarımsakları şekeri,sirkeyi,karabiber ve tuzunu ilave ederek kısık ateşte pişirelim.Piştikten sonra kızarttığımız sebzelerin üzerine dökelim.Doğranmış maydanozları da serpiştirerek servise sunalım.

AFİYET OLSUN.

>BALIK KÖFTESİ

>

MALZEMELER:
1 adet (700-800) gr ayıklanmış beyaz etli balık (ben levrek ile yaptım)
Kızartmak için sıvı yağ
İç malzeme:
1 dilim bayat ekmek içi
1 adet yumurta
1 adet kuru soğan
1 çay kaşığı karabiber
tuz
1 yemek kaşığı çam fıstığı
1 yemek kaşığı kuş üzümü
Bir kaç sap doğranmış maydanoz
isteğe göre biraz taze soğanda konulabilir.
HAZIRLANIŞI:
Önce balığı kaynar su içerisinde iyice yumuşayana kadar haşlayalım. Haşlandıktan sonra kılçıklarını ve derisini ayıkladıktan sonra kaseye alalım.Soğanı rendeleyelim.Kuş üzümlerini sıcak suda beklettikten sonra ilave edelim.Diğer malzemeleride kattıktan sonra iyice yoğuralım.Elde yuvarlak hafifçe bastırarak köfte şeklimizi verelim.Daha sonra altı ve üstü nar gibi oluncaya kadar kızartalım.
AFİYET OLSUN.
(Çocukların balık yemesi biraz zordur.Ama bu balık köftesi köfte tadında oluyor.1 yaşındaki kızıma daha önce balık yediremedim sevmemişti balık köftesini yedi. Denemeye değer diye düşünüyorum.)

4 Kasım 2010 Perşembe

>PİLAV SALATASI (ÇİN PİLAVI)

>

MALZEMELER.

1 su bardağı pirinç

2 su bardağı su

1 adet garnitür

3 yemek kaşığı zeytinyağı

yarım limon

1 çay kaşığı tozşeker,tuz

Bir tutam dereotu

4-5 adet taze soğan

4-5 adet kornişon turşu(Salatalık turşusu)

HAZIRLANIŞI:

Pirinci ılık suda 15 dakika kadar bekletelim.Tencereye suyu koyarak kaynatalım.Pirinci iyice yıkadıktan sonra kaynayan suya katalım.Tuz ilave edelim.Ardından zeytinyağınıda katalım.Biraz kaynayınca yarım limon suyu ve tozşekeri katarak pilav suyunu çekinceye kadar ağır ateşte pişirelim.Sonra demlenmeye bırakalım.Pilav demlenirken yeşillikleri,salatalık turşularını doğrayarak hazır edelim.Garnitürü açıp sudan geçirdikten sonra iyice süzelim.Pilav demlendikten sonra hazırladığımız garnitürü,yeşillikleri katarak yavaşça karıştıralım.Soğuk servis edelim.

AFİYET OLSUN.

2 Kasım 2010 Salı

>ELMALI KREM

>
MALZEMELER:
4 adet elma
1 çay bardağı toz şeker
1 çorba kaşığı tarçın
1 avuç ceviz
KREM İÇİN:
yarım su bardağı un
yarım su bardağı toz şeker
3 su bardağı süt
2 adet yumurta sarısı
ÜZERİ İÇİN:
2 adet yumurta akı
yarım çay bardağı tozşeker
HAZIRLANIŞI:
Elmaları soyalım ve küp küp doğradıktan sonra 1 çay bardağı toz şeker ilavesiyle elmalar yumuşayıncaya kadar pişirelim.Piştikten sonra içine robotta kıyılmış cevizleri ve tarçınıda ekleyerek küçük bir borcama yayalım.Kenarda bekletelim ve kremi hazırlayalım.Tencereye krem malzemelerini katarak pütürsüz hale gelinceye kadar karıştırarak pişirelim. Pişince blendırla iyice çevirelim.Daha sonra elmaların üzerine bu muhallebiyi yayalım.Soğuması için kenarda bekletelim.Soğuduktan sonra yumurta aklarını şekerle birlikte çırparak bu arada köpürecek.Köpürdükten sonra muhallebinin üzerine yayarak fırına sürelim.Üzeri hafif kızarınca fırından alalım.Dolapta soğuduktan sonra isteğe göre servis edelim.
AFİYET OLSUN.

1 Kasım 2010 Pazartesi

>HASANKEYF, MİDYAT VE MARDİN GEZİSİ

>
HASANKEYF MARDİNDE BİR TAŞ EV




ULU CAMİİ MİNARESİNDEKİ KİTABE


ULU CAMİİNİN MİNARESİ





MARDİN SOKAKLARI



















MARDİN ÇARŞISI








MARDİN MÜZESİ










ŞEHRİN PANORAMİK GÖRÜNÜMÜ





MARDİN ÇARŞISINDAN GÖRÜNÜM










PANORAMİK GÖRÜNÜM















MARDİN KALESİ







MİDYAT






MİDYAT














HASANKEYF'TEN MANZARALAR



TARİHİ KÖPRÜNÜN AYAKLARI





SARAY





















HASANKEYF KÖPRÜSÜ






Hafta sonu yaptığımız geziyi paylaşmak istedim sizlerle.Güneydoğu turu.
Batman,Hasankeyf,Midyat ve Mardin.
Önce Hasankey'fe gittik.Baraj yapıldıktan sonra sular altında kalacak olan kalıntıları gezdik.Anlatılanlardan kalıntıların önemli bir bölümünün taşınacağını öğrendim.Dicle' nin kıyısında güzel bir kahvaltı yaptık.Yerel hakla sohbet ettik.Birçoğu barajın kendileri için çok iyi olacağı kanaatinde.Barajın bölgedeki yoksulluğu bitireceğine inanıyorlar.İnşallah gönüllerince olur.
Hasankeyf ten gercüş ve ömerli üzerinden Midyat a vardık.Her taraf gümüş dükkanları dolu.Midyatın ünlü telkari sanatının örneklerini pazarlıyorlar.Kapılmamak mümkün değil.İnsan hepsini almak istiyor.Seçmekte zorlansamda birkaç parça birşey bende aldım.Midyatın tarihi taş evlerini ve sokaklarını dolaştık.Televizyon dizilerinin çekildiği konağı ve devlet konuk evini gezdikten sonra Mardin'e haraket ettik.
Dümdüz bir ovada oldukça verimli görünen toprakların arasından Mardine vardık.
Mardin ovaya değil dağın eteklerine kurulmuş.Şehir iki bölümden oluşmakta.Biri yeni kurulan yerleşim yerlerinin bulunduğu bölüm.Diğeri ise eski tarihi Mardin şehri.
Biz tabiiki tarihi şehri gezdik.Gerçekten görülmeye değer.Evler taş ustalığının en güzel örneklerinden.Birbirlerinin üzerlerine inşa edilmişler.Şehir evlerden basamaklar gibi mardin kalesine doğru yükseliyor.
Sokaklar o kadar darki bazı sokaklarda ulaşım eşeklerle sağlanıyor.Tabiiki bu eşekleri şehrin çarşısında da görmek mümkün.
Mardin dinler arası hoşgörünün yaşandığı bir şehir. Camiiler ve kiliseler iç içe. Birleşmiş Milletlerin insanlığın ortak mirası olarak burayı koruma altına almasına şaşmamak gerek.
Mardinde akşamın nasıl olduğunu anlamadık. Alelacele kapalı çarşıyı gezdikten sonra dönüş yoluna koyulduk. Çok güzel bir gezi oldu. Sizlerlede paylaşmak istedim.
























e

SiteEkle.Com.Tr